6 Mayıs 2012 Pazar

İtalya Programı

Erasmus, öncelikle kültürlerarası değişim amacıyla hazırlanmış bir program. Üniversite öğrencilerini farklı kültürlerle tanıştırmak gibi bir amaç taşıyor. Ancak bu durum öğrencilerle sınırlı kalmıyor. Kendimden bildiğim ve yakın çevremden gözlemlediğim kadarıyla, her Erasmus öğrencisi gittiği ülkeye yanında iki-üç kişiyi daha taşıyor. Öğrenci başına en az iki kişi daha (bazen arkadaş, bazen kardeş, bazen anne, hatta bazen eş ve çocuk) Erasmus öğrencisinin ardından ziyaret için Avrupa yollarına düşüyor.

Bunun yanında, 4-5 aylık Erasmus süreci için toplamda 8 aylık hazırlık dönemi geçirmiş, yurtdışına çıkmanın, vize almanın ne kadar zor olduğu görmüş, hatta süreç boyunca çok defa “acaba değecek mi” diye düşünmüş her Erasmus öğrencisi, Avrupa ülkeleri arasındaki geçiş kolaylığından ve ucuzluğundan yararlanmak amacıyla, gittiği ülkenin çevresindeki ülkeleri de görmeye çalışıyor. Zaten ev sahibi üniversiteler de yakın ülkelere geziler düzenleyerek öğrencilerin bu taleplerine cevap veriyor. Sonuç olarak bir kere Erasmus’la yurt dışına çıkmayı başarmış öğrenci, bir taşla iki, bazen daha fazla kuş vurmak için ya okulun düzenlediği gezilere katılıyor, ya da kendi turunu kendi organize ederek sağladığı faydayı maksimuma çıkarmaya çalışıyor.

Benim bir Erasmus öğrencisi olarak yanımda taşıdığım kişi kardeşim, kardeşimin taşıdığı kişi de üniversiteden arkadaşı oldu. (Önceden gelmeyi planlayıp gelemeyenleri ve sonradan duyup “haberim olsaydı ben de gelirdim” diyenleri de katsaydık herhalde küçük bir turdaki insan sayısı kadar bir rakama ulaşacaktık. Ancak üç güzel bir rakam diye düşünüyorum)

Böyle bir ekibin hafta sonları yapılan çevre ülke gezilerine katılması mümkün olmadı tabii. Zaten gezi için planlanan tarih aylardan kasım olduğu için Avusturya ve çevre ülkelerde havanın nasıl olacağına dair ciddi endişelerimiz vardı. Bu durumda, Viyana’yı seçmemdeki etkenlerden biri olan ve komşu ülke Bratislava’nın küçücük havaalanından kalkan Ryanair’i kullanarak gidebileceğimiz bir ülke araştırmaya koyulduk. Sonuç: İtalya. Yakın ve sıcak. Ucuz ve trenle her yerine ulaşılabilir. Avrupa’da ilk görülmesi gereken ülkelerden. Ve en güzeli, ucuz uçakla gidip ucuz trenle dönme seçeneğini sunan bir ülke.

İtalya planlaması, henüz bitmez tükenmez Erasmus formalitesi sona ermeden başladı. Ve son ana kadar sürdü. Önce İtalya haritasının incelenmesi, tur programı yapılması, gezilecek yerlerin belirlenmesi, tren istikametlerinin öğrenilmesi aşaması tamamlandı. Gidilmesi planlanan yerler araştırıldı, tur programına küçük eklemeler ve çıkarmalar yapıldı. Sonra ayrıntılara girildi. Süre sınırlıydı, gidilen her yerde kaç gün kalınacağı sorundu. Her yeri ayrıntılı gezmenin mi, yoksa kısa kısa kalıp çok yer gezmenin mi daha iyi olacağı kararsızlığı yaşandı.

Sonunda karar verildi: Bratislava’dan Roma’ya uçulacak, Roma’dan trenle çıkılıp geze geze, her yerde 1-2 gün konaklaya konaklaya kuzeye gidilecek, kuzeyde Venedik’ten gece treniyle Viyana’ya dönülecekti. Planın Viyana’da başlayıp Viyana’da bitmesinin temel sebebi, kardeşimin bu plan yapılmadan çok önce Pegasus Havayolları'nın kampanya ve indirimlerinden Viyana gidiş-dönüş uçak bileti almış olmasıydı. Ama tabii ki fırsat bulmuşken Viyana’yı görmek, Slovakya’nın başkenti Bratislava’yı da şöyle bir dolaşarak kısa zamanda üç ülke görmüş olmak açısından bu plan çok faydalı oldu.

Zaman kısa, gezilecek yer çoktu. Ayrıca her şehri gezmek için ne kadar zaman gerekeceği doğal olarak o şehri gezene kadar netleşmedi. Her şehre gidilmeden önce kalacak yer ayarlanması, o şehirden ayrılmak için uygun tren saatlerinin çıkarılması, gezilecek yerlerin kabaca öğrenilmesi gerekiyordu. Bu işler hep kardeşimin ellerinden öptü. Ben gezi öncesi birçok şeyden haberdar olmadığım gibi, gezi sırasında da pek bir şeye elimi sürmedim. Çoğunlukla onun öneri ve yönlendirmeleri doğrultusunda avare avare dolaştım. Sadece Türkiye’de pek rastlamadığımız ama Viyana’da artık alıştığım otomatik makinelerden tren biletlerinin alınması, ya da erkeklerin pek sevmediği yer yön tarifi sorma gibi konularda işe el attım. Bir de Avusturya’da Avusturyalı hanımlarla bilmediğim Almancada anlaşmayı başardığım gibi, İtalya’da da yaşlı İtalyan teyzelerin uzun uzun İtalyanca yol tariflerini sabırla dinleyerek sonuç çıkarmada başarılı oldum. J Kardeşim o kadar iyi bir planlama yapmıştı ki, ilk defa gittiğimiz İtalya’yı hiçbir sorun çıkmadan, elimizle koymuş gibi gezdik. Hem de çok uygun bir maliyetle. Pozitif Yayınları Gezi Dizisi'nin kitapçıkları da, gezilecek yerleri belirlemekten yemek yenecek yerleri seçmeye kadar birçok konuda bize yardımcı oldu.  

2 yorum:

  1. merhaba, venedikten viyanaya trenle geçtiğini yazmışsın hangi tren şirketi olduğunu yazabilir misin? link atarsan çok sevinirim.. teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Avusturya tren işletmesinin gece trenleri var. Burdan ulaşabilirsin: http://www.oebb.at/en/Travelling_abroad/Overnight_trains/index.jsp

      Sil