27 Nisan 2012 Cuma

Viyana'ya Veda

Güneşli bir ekim ayında Avusturya'nın yemyeşil ovalarını, ovalara serpiştirilmiş gibi duran rüzgar güllerini, küçük ve düzenli kasabalarını gökyüzünden izleyerek başladığım Viyana maceram, 4 ay 24 günün ardından aynı manzaraları izleyerek başladığım uçak yolculuğuyla sona eriyor. 4 Ekim 2011'de ayak bastığım bu huzur dolu ülkeden 28 Şubat 2012 günü, vizemin bitmesine 1 gün kala, içimde bir burukluk, kalbimde bir sızı ve sırt çantamda biriktirdiğim anılarla ayrılıyorum. Bir kere daha bu ülkeye yolum düşer mi, düşerse ne zaman ve nasıl düşer hiç bilmiyorum. Erasmus maceram bana sadece Viyana'yı ve Viyana Üniversitesi'ni katmıyor. Orada bulunduğum süre içinde toplam 4 ülke, 14 şehir görüyorum. Avusturya'da Viyana, Baden, Salzburg, Melk, Krems dışında Slovakya'da Bratislava, Fransa'da Paris, İtalya'da Roma, (Vatikan), Siena, Floransa, Pisa, Cenova, Milano, Venedik'i de yaklaşık 5 aya ve 5 kiloluk sırt çantama sığdırıp Türkiye'ye dönüyorum.

Gördüklerimin yanında göremediğim o kadar çok yer var ki! Ancak bir seçim yapmam gerekiyor ve tercihimi Almanya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan gibi Avusturya çevresindeki ülkeler yerine Fransa ve İtalya gibi Avrupa'da görmeyi daha çok istediğim, kış aylarında iklimi daha yumuşak olan yerler lehine kullanıyorum. Bu yerleri seçmemde önceden verilmiş kararlar ve yapılmış planlar da önemli rol oynuyor. Böylece Viyana'nın yanı sıra Avrupa'nın Schengen vizesiyle gidilebilecek en önemli başkentlerini de görmüş oluyorum. Aslında bu ülkede bir de bahar geçirmek, hem Viyana baharını yaşamak, hem de çevre ülkeleri görmek birazcık içimde kalıyor.

En baştan itibaren yaşadıklarımı, gezdiklerimi, gördüklerimi unutmamak için gittiğim her yerle ilgili yazılar yazıyorum. Viyana ve Avusturya ile ilgili yazdıklarımı sırayla bloğuma ekliyorum. Ancak diğer yerlerle ilgili yazdığım yazıları koymak için acele etmiyorum. Bloğumun adı "Viyana Günlüğü" ve öncelik, Viyana ile Avusturya'da gezdiğim gördüğüm yerlerde. Bütünlüğü bozmamak adına gittiğim diğer ülkeleri Viyana ile ilgili yazacağım her şey bittikten sonra eklemeye karar veriyorum. Döndükten neredeyse 1,5 ay sonra, Viyana ile ilgili aklımdaki her şeyi yazdığıma kanaat getiriyorum. Zihnimin boşaldığını hissettiğimdeyse Veda yazısına sıra geliyor.

Avusturya'dan ayrılmamın üzerinden geçen 1,5 aylık sürenin sonunda Viyana günlerim bende bir rüyaymış hissi uyandırıyor. Her hatırladığımda içimi sızlatan bir rüya... Her şey geride kaldı diye düşündüğüm anda, benim için İtalya ve Fransa anıları başlıyor. Yazılmalarının üzerinden aylar geçtikten sonra bloğuma koymaya başlayacağım bu yazılar, İstanbul baharını yaşarken beni Bratislava kışının ayazına, Roma'nın ılık sonbaharına ve Paris'in pembe bulutlu gecelerine geri götürecek diye umuyorum :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder