23 Mart 2012 Cuma

Güzel Sanatlar Akademisi - Secession



Güzel Sanatlar Akademisi ve Secession, Viyana sanat tarihinde önem taşıyan iki kurum. Aslında Güzel Sanatlar Akademisi'nin önemi sanat tarihini aşıyor, dünya siyasi tarihine uzanıyor. 17. yüzyılda özel bir akademi olarak kurulan Akademie der bildenden Künste Wien, 19. yüzyılda Franz Joseph tarafından sanat alanında devletin resmi üst kurumu ilan ediliyor. Şimdiki binası bu dönemde, Ringstrasse inşa edilirken ünlü mimar Hansen tarafından yapılıyor. 20. yüzyılda ise genç ressam Adolf Hitler'i kabul etmeyerek belki de dünya tarihini değiştirmesiyle tanınıyor. Gerçekten insan, Hitler Akademi'ye kabul edilseydi ve ressamlık hayallerini gerçekleştirebilseydi acaba her şey nasıl olurdu diye merak etmekten kendini alıkoyamıyor.

Viyana'daki diğer birçok yerin aksine Akademi bizim için pratik bir değer taşıyor. Bazı günler öğle yemeklerimizi Mensa denen kafeteryasında yiyoruz. Burayı seçmemizin nedeni diğer binalardakilere göre daha sakin olması. Bu ülkede hiçbir üniversitenin, kampusün, fakültenin girişinde hiç kimseye öğrenci kartı sorulmuyor, kimlik bırakılmıyor, üst araması yapılmıyor, çantalar x-ray'den geçirilmiyor, üniversite içinde polisler dolaşmıyor. Böylece biz de aslında hiç ilgimiz olmayan Akademi'nin kafetaryasını sorgusuz sualsiz kullanabiliyoruz. 

Akademi'nin bir de sanat koleksiyonu var, ancak girişi ücretli. Her ne kadar rehber kitaplardan iyi bir koleksiyon olduğunu okusam da artık müze ve sergilere daha fazla para vermek istemiyorum, zaten son günlerde zamanım da kalmıyor. Akademi benim aklımda isteyenin şarap içebileceği değişik öğle yemekleri, öğrenci kafeteryası denmeyip özenle hazırlanan ve sunulan kahveleriyle yer ediyor. 

Güzel Sanatlar Akademisi'nin çok yakınında, Karlsplatz'da Viyana sanatı için büyük önem taşıyan başka bir bina, Secession bulunuyor. Burası 1897'de yenilikçi Viyanalı sanatçılar Gustav Klimt, Koloman Moser,   Josef Hoffmann, Joseph Maria Olbrich gibi isimler tarafından geleneksel sanata tepki olarak kuruluyor. Kuruluşunu izleyen yıllarda ise Viyana sanat tarihinde kalıcı izler bırakmayı başarıyor. Bugün Viyana'nın en büyük önemli müzelerini, Secession sanatçılarının eserleri süslüyor. Olbrich tarafından tasarlanan binası, Viyana'daki birçok bina gibi 2. Dünya Savaşı'nda yıkılıyor ve 1970'lerde belediye tarafından yeniden inşa ediliyor.

Biri diğerine tepki olarak doğmuş, ikisi de Viyana tarihinde önemli roller oynamış birbirine çok yakın bu iki bina, bugün  tarihin canlı birer tanığı olarak sessizce ayakta kalmaya devam ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder