23 Mart 2012 Cuma

Karlsplatz: Karlskirche, Viyana Müzesi


                               

Karlsplatz, Viyana'nın merkezi sayılabilecek Stephansplatz'daki Kartner Caddesi'nden güneye doğru yürüyerek ulaşılabilen, kentin ana arterlerinden biri. Viyana'nın önemli tarihi mekanlarından bazıları burada bulunuyor.

Bölgenin en dikkat çekici yapısı Karlskirche. 1715-1737 yılları arasında inşa edilen kilise ilginç mimarisiyle insanı kendine çekiyor. 1713'te yaşanan ve sekiz binden fazla can alan veba salgınının ardından inşa edilmiş. Viyana'daki diğer kiliselerden çok camiye benzer yanları olduğunu söylemek mümkün. Giriş ücretli, ancak biz kendimizi buz gibi bir Viyana akşamında kiliseye attığımızda akşam ayinine denk gelip içeri dalıyoruz. Her ne kadar yabancı olduğumuzu belli etmemeye çalışsak da sonunda kendimizi ele veriyoruz. Ayin biraz uzun ve can sıkıcı. Yine de değişik bir deneyim.

Civardaki dikkat çekici yapılardan biri Karlsplatz Tren İstasyonu. Otto Wagner ve Joseph Maria Olbach tarafından tasarlanan ve 1899'da açılan istasyon 1981'de metro yapıldıktan sonra yıkılmak istenmiş. Ancak halkın tepkisi sonucu yıkılmasından vazgeçilmiş ve yenilenerek sergi mekanı ve kafe olarak hizmete açılmış.

Bölgede söz edilmesi gereken diğer yapılar ise Viyana Teknik Üniversitesi ve Viyana Müzesi. Viyana Teknik Üniversitesi binasının dışı güzel, içininse pek bir özelliği yok. Viyana Müzesi ise dışarıdan fazla birşey ifade etmiyor, içindeyse Viyana tarihinin belki de en ilginç ipuçlarını taşıyor. Üstelik Viyana'nın çoğu müzesinde olmayan bir özelliği var, her ayın ilk pazar günü ücretsiz.

Viyana Müzesi'ne kentteki birçok müzeyi gezdikten sonra gidiyorum. Oysa Sanat ve Doğa Tarihi müzelerinden sonra görülmesi gereken en önemli müze. Hatta belki onlardan daha önce. Çünkü sanat ve doğa tarihi müzelerine Avrupa'nın, dünyanın her yerinde rastlamak mümkün. Ancak Viyana Müzesi Viyana'nın tarihini anlatıyor ve Viyana'ya özel. En eski çağlardan başlayarak 19. yüzyılına gelene kadar kentin tarihiyle ilgili pek çok şeyi bu müzenin salonlarında bulmak mümkün. 

Müzede kentin tarihi Roma öncesi ilk kurulan yerleşimlerden itibaren anlatılıyor. Roma İmparatorluğu'nun lejyonu olduğu dönemden Ortaçağ Viyanası'na, Stephensdom'un inşasından Türk kuşatmasına kadar kentin her dönemiyle ilgili bilgi, belge ve objeler sergileniyor. Sonraki dönemlerde yapılmış kent yaşamını anlatan resimler de müzedeki ilginç eserler arasında yer alıyor. Geçirdiğim yarım günün ardından burayı kentte en başta görülmesi gereken müzeler arasında ilk üçe yerleştiriyorum. Her ne kadar kıyıda köşede kalmış olsa da, dıştan çok dikkat çekmese de, turistler tarafından çok fazla ziyaret edilmese de Viyana Müzesi bu kenti tanımak isteyenlere çok sayıda ipucu sunuyor. Viyana'nın 19. yüzyılda nasıl bir dönüşüm geçirdiğini, bugünkü Viyana'nın nasıl ortaya çıktığını anlamak için ziyaret edilmesi gereken yerlerin en başında Viyana Müzesi geliyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder