12 Nisan 2012 Perşembe

Viyana ve Müzik

Viyana, adı klasik müzik ve valsle birlikte anılan bir şehir. Mozart, Strauss (I-II), Schubert, Beethoveen, Brahms, Haydn, Mahler gibi klasik müziğin en büyük bestecileri yaşamlarının bir döneminde bu kentin havasını solumuşlar. Vals ise adı neredeyse Viyana'yla özdeşleşen bir dans olmuş. İkisinin birleşimiyse, Strauss'un notalarında meşhur "Mavi Tuna Valsi" halini almış.

Kentin geçmiş dönemlerinde müzik yaşamında görülen bu canlılık günümüzde de devam ediyor. Yılın her döneminde Viyana'da çok sayıda klasik müzik konseri veriliyor. Viyana Filarmoni Orkestrası'nın 1939'dan beri her yıl Müsikverein'de düzenlediği geleneksel Yeni Yıl Konseri ise her yılın ilk günü 40'ı aşkın ülke televizyonundan canlı olarak yayımlanıyor ve tüm dünyada 1 milyon kişi tarafından izleniyor.

Ancak Viyana'ya turist olarak giden bir kişinin zaman, öğrenci olarak giden birininse bütçe kısıtlamasından dolayı düzenlenen konserlerden yararlanması kolay değil. Çünkü biletler çok önceden satılıyor ve fiyatlar çok yüksek. Örneğin Yeni Yıl Konseri biletlerinin bir yıl önceden ayırtıldığı söyleniyor. Diğer konserler için de kısa sürede yer bulmak imkansız. Tüm biletler tükenmese de geriye ancak çok pahalı biletler kalıyor.

Buna karşın Viyana'nın müzikle ilişkisi sadece kapalı salonlardaki konserlerle sınırlı değil. Bu şehirde sokakların da birer konser mekanı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Özellikle kalabalık saatlerde Stephansplatz'a çıkan birinin her köşe başında ayrı bir konser dinlemesi mümkün. Üstelik yapılan son derece kaliteli müzik, konser salonlarındakini aratmıyor.

Bunun dışında Viyana'yı kısa süreli ziyaret edenler için düzenlenen turistik konserler var. Bunların biletleri başta Stephansplatz olmak üzere turistlerin yoğun bulunduğu yerlerde Mozart kostümü giymiş gençler tarafından satılıyor. Bu gençlerin çoğu Balkan ülkelerinden gelmişler ve Viyana'daki Türk turist yoğunluğundan olsa gerek birkaç kelime Türkçe biliyorlar. Pazarlığa da açık olduklarını söylemek gerek.

Viyana'da kaldığım süre boyunca, yılbaşı gecesi Stephansplatz'da düzenlenen halk konseri ve sokak müzisyenleri hariç tek konser deneyimim bu konserler sayesinde oluyor. Kentteki son üç günümde Viyana'yı gezmeye gelen arkadaşımla birlikte Stephansplatz'da yolumuza çıkan Fitim'den uzun pazarlıklar sonucu ertesi akşamki konsere iki bilet alıyoruz. İçimizde biraz kandırılma endişesi var ama burası Viyana ve bu çocuklar ben Viyana'ya adım attığım günden beri kar kış demeden her yerde bu biletleri satıyorlar. En ufak bir sorun yaşansa bunu yapmalarına izin verilmeyeceğini bilmek gönül rahatlığıyla paramızı Fitim'e emanet etmemizi sağlıyor.

Ertesi akşam Stadtpark'ın karşısındaki konser salonuna gitmek için yola çıkıyoruz. Karanlıkta binayı bulmamız biraz zor oluyor. Kısa bir "acaba konser yok mu" endişesinden sonra, yaşlı bir çiftle birlikte konserin yapılacağı tarihi binaya giriyoruz. Salon epey kalabalık, dinleyicilerin çoğu çeşitli ülkelerden gelen turistler.

Konser salonu tabi ki bir Staatsoper değil. Beklediğimizden biraz daha küçük. Koltuk yerine sandalyeler var. Turistler de Viyana halkının bir gösteriye giderken giyimlerine gösterdiği özeni göstermemişler. Staatsoper'de ayakta bale izlemek için gelen insanların bile son derece şık olduğunu düşününce buradaki kot pantolonlu turistler ortama pek uygun görünmüyor. Ayrıca Japonlar'ın konser sırasında çevrelerindekini rahatsız edici hareketlerde bulunarak hoş olmayan bir imaj oluşturduklarını da söylemem gerek.

Ancak tüm bunlara rağmen konser güzel geçiyor. Dinleyicilere Mozart, Beethoven, Haydn, Strauss, Lehar, Lumbye gibi bestecilerin eserlerinden oluşan bir repertuvar sunuluyor. Aradaki vals ve polka gösterileri, marşlar ve hareketli müziklerle, dinleyiciyi sıkmadan Viyana müziğinden esintiler hissettiriliyor. Konserdeki Türk dinleyiciler için Mozart'ın ünlü Türk marşı da unutulmuyor :)

Viyana'daki son günlerimde gittiğim bu konserle, 5 ay boyunca konsere gitmemiş olmamı bir nebze de olsa telafi ettiğimi düşünüyorum. Yine de bu kentte 5 ay yaşayıp bir vals gösterisi izleyememek, dahası en sevdiğim dans olan valsi az da olsa öğrenme olanağı bulamamak içimde kalıyor. Belli olmaz, belki bir gün...

2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. 6,5 yıl olmuş sen bu yorumu yazalı. O zaman haberleşmiştik ama buradan teşekkür etmemişim :)

    YanıtlaSil