25 Ocak 2012 Çarşamba

Viyana'da Yeni Yıl




Viyana'da yeni yıla yalnız giriyorum. Arkadaşlarım uzun Noel tatilinden yararlanarak Türkiye'ye gittiler. Bense yalnız da olsam Viyana'da geçirme şansı bulduğum ilk ve son yeni yılı burada yaşamak istedim. 2012'ye yalnız başıma Viyana'da girdim.

Yılbaşı günü çok güzel, pırıl pırıl bir hava vardı. Henüz hava kararmadan çıktım. Meşhur alışveriş caddesi Mariahilfer'in o gün nasıl olacağını merak ediyordum. Westbahnhof'ta trenden inip Museumsquartier'a doğru yürümeye başladım. Caddede sessizlik hakimdi, pek kimseler yoktu. Yol kenarındaki küçük tezgahlarda çoğu minik domuz biblolarından oluşan küçük yılbaşı hediyelikleri satılıyordu. Kendime yılbaşı hediyesi olarak şal aldığım tezgahın sahibi Türk çıktı. Viyana'da ilk yılbaşını geçiren yalnız bir öğrenci olduğumu öğrenince, Rathaus'a gidip konser dinlememi, küçük bir şampanya alıp yeni yıla şampanya içerek girmemi önerdi. Ama benim o kadar kalmaya niyetim yoktu. Ayrıca Rathaus'a değil, Stephensplatz'a gitmeyi planlıyordum.

Museumsquarter'da bi mola verdim, Noel pazarlarında bi türlü yemeye fırsat bulamadığım langoz eşliğinde elmalı punch içtim. Portakallı ve orman meyveliden sonra elmalıyı da denemek istemiştim ama daha önce içtiğim hafif ekşi tatlar daha çok hoşuma gitmişti, elmalıyı pek beğenmedim.

Yol ayrımına gelince küçük bir kararsızlıktan sonra seçimim Stephansplatz oldu. Rathaus'a da gidecektim ama gecenin ilerleyen saatlerinde. Sonradan düşündüğümde ikisi için de pişmanlık duymak istemiyordum.

Stephansplatz'a çıkan yollar son derece kalabalıktı. Hediyelik eşya, şampanya ve yiyecek satan tezgahların başı tıklım tıklım doluydu. Kalabalığı yara yara büyük kilisenin önüne geldiğimde konser henüz başlamamıştı. Nordsee'ye gidip bira eşliğinde birşeyler atıştırdım, ısındım ve tekrar çıktım. Artık Stephansplatz'da yeni yıl zamanıydı.

Kilisenin önüne kurulmuş sahnede harika bir klasik konser vardı. Şık şıkıdım giyinmiş kadınlı erkekli bir grup, orkestra eşliğinde eğlenceli şarkılarla harika vakit geçirttiler. Onlar ara verince de marşlar söyleyen bir grup çıktı. İkinci grup çıkınca biraz ısınmak için kilisenin çarprazındaki Cafe de l'Europe'ye girip kahve içtim. Normalde erkenden kapanan cafeler, lokantalar yılbaşına özel olarak gecenin geç saatlerine kadar açık kalmışlardı. Stephansplatz'dan sıkılınca orada neler olduğuna göz atmak için Rathaus'a geçtim.

Rathaus'da bambaşka bi hava hakimdi. Daha çok orta yaşlıların tercih ettiği Stephansplatz'ın aksine gençlerin toplandığı Rathaus'da rock konseri vardı. İkisi arasındaki yollarda müzik yapan küçük grupları da sayarsak, Viyana'nın yeni yıla eğlenerek, huzur ve mutluluk içinde girdiğini söyleyebilirim. Rathaus'da biraz oyalandıktan sonra Stephansplatz'a geri dönüp 12.00'nin gelmesini orada bekledim. Geceyarısı olup Stephansdom'un çanları eşliğinde 2012'ye girince de merkez istasyon kapalı olduğu için Karlsplatz'a yürüyüp Liesing'e döndüm. Yurda vardığımda saat 1,5 olmuştu.

Stephansplatz o kadar kalabalıktı ki, saat 12.00'den sonra insanların ayrılmaya başlamasıyla izdiham yaşandı ve sıkışma tehlikesi geçirdim. Ancak o kadar kalabalığa, saatlerdir içen insanların sarhoşluğun son demlerinde olmalarına rağmen en ufak bir rahatsız edici hareket ya da korku yaşamadım. Ertesi gün İstanbul'da Taksim Meydanı'nda bir yılbaşı gecesinin daha nasıl geçtiğini okuyunca... Sanırım bu bir meydanda, kalabalıkla birlikte geçirdiğim ilk ve son yılbaşı gecesiydi. 2012'ye Viyana'da, Stephansplatz'da klasik konser eşliğinde dans edip şarkı söyleyen insanlarla birlikte girmek harikaydı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder