24 Ocak 2012 Salı

Viyana'da Noel




Viyana'nın en güzel zamanlarından birinin, belki de en güzelinin Noel zamanı olduğunu düşünüyorum. Gerçi baharını ve yazını bilmediğim bir yer için bunu söylemek biraz iddialı olabilir. Ama Türkiye'de havasını soluma imkânı olmayan bir şenliği burada yaşama fırsatı vermesi, soğuk kış günlerini bu şehirde geçirmeye bir anlam katıyor, bu kesin.

Viyanalılar 26 Ekim'de ulusal bayramlarını, 31 Ekim'de Cadılar Bayramı'nı kutluyorlar. Bir pagan inanışı olan Cadılar Bayramı'nı, ertesi gün tüm Katolik Hristiyan dünyasında kutlanan "Azizler Günü" ve sonraki gün mezarlık ziyaretleri gerçekleştirdikleri "Ölüler Bayramı" ile birleştirerek Hristiyanlığa eklemlemeyi başarmışlar. Bu dönem, her markette raflara çıkan koca koca balkabaklarıyla kendini gösteriyor.

Kasım ve aralık aylarında bunların dışında da dükkanların kapanıp insanların tatil yaptıkları günler çıkıyor karşımıza, ama bunların hepsi asıl büyük güne, Noel'e hazırlık.

Noel hazırlıkları kasım ayının ilk günlerinde başlıyor. Ve aralık sonuna kadar geçen iki aylık dönemde büyük bir şenlik havası tüm Viyana'yı sarıyor. İlk hareket Noel pazarlarının kurulmasıyla başlıyor. Büyük meydanlara, saray ve okul bahçelerine, ara sokaklara kurulan ve geceleri ışıklandırılan Noel pazarları kısa süre içinde insanlarla dolup taşmaya başlıyor. Bu pazarlarda en çok satılan şeyler küçüklü büyüklü binlerce çeşit Noel süsü ve hediyelik eşya. Bunun dışında yiyecek içecek standlarındaki çeşit çeşit sosisler, peynirler ve değişik meyvelerden yapılarak kupalarla satılan alkollü ya da alkolsüz punch'lar, bu pazarları gezerken karnı acıkanlara ya da ısınmak isteyenlere ayaküstü atıştırma imkanı sunuyor. Aslında punch içmek burda bir Noel geleneği sayılıyor. Belki de insanlar o soğukta açık havada vakit geçirmeye, ancak içlerini ısıtan bu içki sayesinde katlanabiliyor.

İlk gezdiğimiz Noel pazarı olan Rathaus'takinin ucunu bucağını bulamıyoruz. Hava o kadar soğuk ki bir yandan donuyoruz, bir yandan ayrılmak istemiyoruz. O gün yurda dönerken, geldiğimden beri ilk defa olmak üzere ayaklarımın donduğunu hissediyorum. Rathaus'un dışında Schönbrunn ve Belvedere'in bahçesinde, Viyana Üniversitesi'nin kampusunde, Stephansplataz'ın ve Mariahilfer'in arka sokaklarında da pazarlar kuruluyor. Bir arkadaşım toplam 7 tane pazar kurulduğunu söylüyor ama ben hepsine gidemiyorum.

Gittiklerim içinde favorim Schönbrunn'daki oluyor. Zaten en güzelinin o olduğunu söylüyorlar. Viyana'da en sevdiğim yer olan Schönbrunn'daki pazara birkaç defa gidiyoruz, punch içiyoruz, ufak tefek şeyler alıyoruz. İlk gittiğimizde hava aydınlık, saray bahçelerinde gezip Gloriette'te oturup ısınıyoruz. Sonrakiler Noel'e daha yakın zamanlara denk geliyor ve genelde hava kararmış oluyor. Schönbrunn'un tam önüne, bahçenin orta yerine kocaman ışıklı bir çam ağacı kurulmuş, Noel öncesi ziyaretçilere konserler veriliyor. Bazen o kadar kalabalık oluyor ki standları gezmekte zorlanıyoruz. Hava buz gibi olmasına rağmen insanlar buraya akın ediyorlar.

Son ziyaretimiz Noel'den hemen önceki gün oluyor. Son günleri iyi değerlendirmek istiyoruz, çünkü Viyana'daki ilk ve son Noel'imiz. Bugünler bizde sonrasında güzel hatırlayacağımız anılar biriktiriyor. Schönbrunn'da son kez gittiğimiz Noel pazarından, orman meyveli punch içtiğim saray desenli kupayı hatıra olarak yanıma alarak ayrılıyorum. Ve sonunda aylardır beklenen Noel geliyor. Sanırım Noel beklemek üzerine kurulu bir dönem. Aylarca Noel'in gelmesini bekleyen Viyanalıların, Noel gecesi evlerinde oturup İsa'yı beklediklerini, arada "Almanya üzerinde görülmüş, bu tarafa doğru geliyormuş" gibi söylentiler yayıldığını öğreniyorum. Şaka mı, gerçek mi bilmiyorum. :)

Noel Yemeği

Viyana'da Noel tatili uzun yaşanıyor. Örneğin 16 Aralık günü derslere son veren Viyana Üniversitesi, tatili 9 Ocak'ta bitiriyor. Böyle uzun bir tatil insanlara hem aileleriyle vakit geçirme, hem şehir ya da ülke dışına çıkıp dinlenme olanağı sağlıyor. Bazen Noel yemeği bu uzun tatilin ilk günlerinde yeniyor ve insanlar kalan günleri başka yerlere giderek geçiriyor. Viyana'da kalan aileler ise 25 Aralık'ı birlikte yemek yiyip şarap içerek ve "İsa'yı bekleyerek" geçiriyorlar.

Kaldığım yurt, Noel gecesi memleketine gitmeyen öğrenciler için kantinde Noel yemeği düzenlemiş. Yurdun bağlı olduğu ÖJAB- Haus, ilk kurulduğunda Avusturya'nın başka bölgelerinden Viyana'ya çalışmaya gelen genç işçilerin konakladığı bir kuruluşmuş. Bu sebeple kalanlar Noel'de evlerine gidemez, yurt onlar için Noel yemeği düzenlermiş. Bu durum zamanla gelenekselleşmiş ve kurum öğrenci yurduna çevrildikten sonra da gelenek devam etmiş. Gelenek gerçekten yerleşmiş ki, çoğu Hristiyan olmasa da yurtta kalan herkes bu yemeğe katılıyor. Ama öğrendiğimize göre bu günlerde yurtta kalan 50 kişinin içinde bir tane bile Katolik yok. Zaten yabancılar ekim ayında daha yurda ayak basar basmaz Noel'de gidip gitmeyeceğimi soruyorlar. Bizim ülkemizde Noel kutlanmadığını duyunca çok şaşırıyorlar. Ve sadece bir dönemlik Erasmus öğrencisi olsalar, ocak sonunda temelli dönecek olsalar bile tatil başlar başlamaz pılılarını pırtılarını toplayıp ülkelerine gidiyorlar. Yurtta kalanlar, sadece Müslümanlar ve Noel'i 6 Ocak'ta kutlayan Ortodokslar. Sanırım Ortodoksların da çoğu Balkan ülkelerinden geliyor. Yurdun Türk müdürü "Katolikler gidiyor, biz Müslümanlar her sene böyle oturup İsa'yı bekliyoruz" diye espri yapıyor.

Gece çok güzel geçiyor. Başka bir yurtta kalan arkadaşımızın da katıldığı yemeğe bir saat kalırız diye gidiyor ama altı saatte zor kalkıyoruz. Şarap eşliğinde harika bir muhabbet ortamı yaşıyoruz. Yurdumuzun ikinci kuşak göçmen olan müdürü bize Avusturya ile, Viyana ile, yurt ile, kendi ailesinin göç hikayesi ile ilgili muhteşem şeyler anlatıyor. Burası ile ilgili başka türlü asla bilemeyeceğimiz birçok şeyi ondan, onun hiç sıkmayan sohbetinden öğreniyoruz.

Ve Viyana'da ilk ve son Noel'imizi son derece güzel bir şekilde geçiriyoruz.

2 yorum:

  1. Merhaba aralık ayı basında gitmeyi dusunuyorum da.noel pazarları ne zamn kuruluyor bilginiz var mı ?tek gidiş amacm o da 😄

    YanıtlaSil
  2. Bir yıldan fazla geçmiş siz soruyu soralı. Muhtemelen gitmişsinizdir, eğer gitmediyseniz pazarlar kasım ayında kurulmaya başlanıyor. Yani şimdi tam zamanı :)

    YanıtlaSil